Massey Ferguson, 2020 yılında yaklaşık yüzde 86 büyüyen traktör pazarında satışlarını yüzde 91 artırdı. Marka bilinirliği, kaliteli hizmet ve güçlü bir ekip ile adım adım zirveye doğru ilerlediklerine dikkat çeken AGCO Türkiye Genel Müdürü Mete Has, “Massey Ferguson traktörlerine ilgi artıyor ve her yıl pazar payımızı artırıyoruz” dedi.
Türkiye traktör pazarının önemli oyuncuları arasında yer alan Massey Ferguson (MF), pandemi döneminde yaptığı doğru hamlelerle 2020 yılındaki satışlarını yüzde 91 artırdı. Geçen yıl iki önemli online etkinliğe imza atan marka, yenilikleri, deneyimleri ve ürettikleri yeni traktörleriyle göz kamaştırmaya devam ediyor. Profi Traktör Türkiye olarak AGCO Türkiye Genel Müdürü Mete Has ile bir araya gelerek, MF’i ve sektörü konuştuk.
Traktör sektörü ve AGCO Türkiye 2020 yılını nasıl tamamladı?
Uzun yıllar rekorlar kıran pazar, 2019 yılında neredeyse dip noktaya (26 bin300) ulaşmıştı ve satışlar durma noktasına gelmişti. Bunun üzerine 2020’de yaşanan her olumlu olayın pazarın durumunu olumlu etkilemesi bekleniyordu. Biz de planlarımızı bu şekilde yapmıştık. 2020’nin ilk üç ayında traktör pazarı yüzde 86’nın üzerinde bir büyüme yakaladı. Fakat, Mart ayından Haziran’a kadar süren kısıtlamalar ve birçok yerli üreticinin fabrikaları kapatması nedeniyle pazarda bir yavaşlama yaşandı. Ardından Haziran’dan sonraki yeni normalle birlikte tarım ürünlerinin ve tarımın öneminin artması, bahsettiğim üç aylık kapanma dönemde traktör alımlarının tedarik kaynaklı azalması vb nedenler sonrasında, pazarda çok ciddi bir talep artışıyla karşılaştık. 2020 yılı tarım, traktör ve tarım makineleri sektörü için mükemmel bir yıl oldu ve yaklaşık 49 bin adet traktörün satışı yapıldı. 12 aylık trafik kayıtlarına göre yüzde 86 büyüyen traktör pazarında Massey Ferguson olarak bize olan taleplere tam yetişemedik belki ama satışlarımızı pazardan daha fazla büyüterek yüzde 91 seviyesinde artırdık.
AGCO Türkiye, bu zorlu dönemde nasıl bir yol izledi?
2020’de pazarda yaşanan hareketliliği önceden fark ettik ve doğru tahminledik diyebilirim. Sipariş ve satışlarımızı normal ortama göre ayarlayarak stoklu bir şekilde pandemiye girdik. Bu sürecin erken atlatılacağına inandık ve yüksek talepler karşılığında traktör satışlarının da hızlanacağını öngördük. Ekipçe ne kadar uzun yıllar sektöre emek vermiş olsak da, ayrıca Global bir şirket olduğumuz için dünyadaki trendleri ve tarımdaki gelişmeleri daha erken görüp, öğrenebiliyoruz. O vesileyle bu durumu fırsata çevirerek ilk çeyrekte ciddi anlamda traktör stoğuna yüklendik. Kimine göre risk aldık belki ama her zaman olduğu gibi hem markamıza, hem güçlü bayi ağımıza, hem de MF’yi tercih eden çiftçilerimize güveniyorduk. Bu sayede pandeminin pik yaptığı dönemde traktörsüz kalmadık.
2020 yılı sonu itibariyle pazarda yaklaşık 49 bine yakın traktör satışı gerçekleştirildi. Bu satışlar sonrasında Massey Ferguson’un pazar payını ve pazardaki yerini öğrenebilir miyiz?
Massey Ferguson traktörlerine her yıl ilgi artıyor. Dolayısıyla bu durum satışlarımıza olumlu yansıyor. 2019’da pazarı yüzde 8.4 ile kapatmıştık. 2020 yılı sonu itibariyle de yaklaşık 49 bin satış adetlerini yakalayan traktör pazarında yüzde 9’a yakın bir pazar payına ulaştık. Yıl sonu trafik kayıtlarına bakıldığında geçen yıla göre satışlarımızın yüzde 91 arttığını görüyoruz. Uzun yıllardır pazardaki üçüncülüğümüzü koruyoruz. 2020 yılında da pazardaki yerimizi koruduk ve üçüncü olarak yılı kapattık. Massey Ferguson’un yıllardır sürdürülebilir bir büyüme stratejisi var. Şirketimiz her sene mevcut durumun üstüne bir şeyler ekleyerek, bayi ve çiftçilerine her yıl daha fazla kazandırarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Massey Ferguson, Türkiye pazarında bu başarısını neye borçlu?
Başarımızdaki en büyük faktör güvenilirlik ve marka bilinirliği. Massey Ferguson, Türkiye’nin en eski, pazarda en çok ikinci eli olan ve ikinci el değeri en yüksek olan bir marka. Pazarda Massey Ferguson’un ismi ve kırmızı renginin özel bir yeri var. Hatırlarsanız bazı markalar çeşitli renkleri denese de sonradan kırmızıya döndü. Ayrıca babadan oğula ve oradan toruna giden, kuşaklar boyu süren bir mirasımız var. Tüm bunların dışında güçlü, profesyonel ve gerçekten pazarda birçok firmaya örnek olacak eğitimli, işine inan ve markasına güvenen bir ekibe sahibiz. Ayrıca satış, servis ve yedek parçayı bir arada bulunduran, otomotiv kalitesinde çiftçilere hizmet sunan ve büyük plazalardan profesyonel kompakt tesislere kadar her şeyi tek çatı altında kaliteyle sunabilen bayiliklerimiz bulunuyor. Bayilerimiz, sahip oldukları 3S plazalarla (Satış-Servis-Yedek parça) hem müşterisine satış yapıyor hem de servis ve yedek parça hizmeti bir arada sunabiliyor. Biz yılmadan usanmadan 3S’in her ortamda başarılı ve faydalı olacağına inanarak savunduk. Kriz döneminde ve 2020’de başlayan pandemide de bunu gördük, herkes gördü. Örneğin; pazarın 2 yıl içinde 74 binden 2019 yılında 26 bine hızlı bir şekilde düştüğünde traktör satışları kesilirken, bayilerimiz yedek parça ve servis hizmetleriyle giderlerini karşılayarak, müşterilerine kesintisiz desteği sürdürdü. Aynı şey pandemide de fazlasıyla gerçekleşti. İnsanlar evlerinden çıkamadığı dönemde bayilerimiz satış, servis ve yedek parça hizmeti ile 7/24 her daim çiftçilerin yanında oldu. Pandemide AGCO Türkiye olarak da hizmetlerimizi kesintisiz sürdürdük. Ana Merkez’de yedek parça ve teknik hizmetler sürekli açık kaldı. Bayilerimize kurmuş olduğumuz teknik altyapı sistemleri, online eğitimler ve uzaktan erişim gibi birçok altyapı sayesinde uzaktan da hizmet vermeye devam ettik ve ediyoruz. Massey Ferguson olarak bu süreçte zamana ve çağa ayak uydurarak satış, servis ve yedek parçayı hatasız sunmaya ve hiçbir zamanda müşterimizi ve çiftçimizi tarlada yalnız bırakmamaya gayret gösterdik ve başardık. Hem de en son teknolojileri kullanarak!
Çiftçiler, 2020 yılında Massey Ferguson’un hangi serilerini daha çok tercih etti?
Türkiye’nin traktör segmentlerine ve müşteri profiline bakıldığında, yerli üretimin yoğun olmasından dolayı tercih edilen traktörlerde her zaman yerli serilerin bir ağırlığı var. Bu nedenle bizim de sattığımız üç traktörden ikisi Manisa’daki fabrikamızda yerli olarak üretiliyor. Satışlarımızın yüzde 65’ini 80 beygir ve altında olan yerli traktörlerimiz oluşturuyor. Bu segmentteki yerli traktörlerimiz, pazar payımızı güçlendiriyor ve bayilerimizin müşterileriyle olan iletişimini artırıyor. İthal traktörler tarafında ise Massey Ferguson olarak yeni bir segment oluşturduk. Türkiye’de 300 – 400 beygir traktörleri kolay kolay kimse telaffuz etmezken bu güçteki serilerimizi, yüksek teknolojili traktörleri herkesin ulaşabileceği fiyatlarda ilk olarak biz getirdik ve tarlalara hizmete sunduk. Bu traktörleri her türlü profesyonel çiftçiye ve büyümek isteyenlere ulaşılabilir kıldık. Sonuç itibariyle bakıldığında da 405 beygirlik traktörümüz bile her sene müşteri sayısını artırmaya devam ediyor. Tabi bu traktörleri sadece satmak değil, arkasında durabilmek gerekiyor. İşte Massey Ferguson’un farkı ve gücü de burada ortaya çıkıyor. Bu noktada Gebze’deki tesisimizde Yedek Parça ve Teknik merkezimiz bulunuyor. Bu yedek parça merkezimizde milyonlarca Euro’luk stoğumuz ve on binlerce ana grupta parçamız var. Tüm bu yatırımlar, çiftçilerimize daha iyi hizmet sunmak için yapıldı ve her yıl kapasitesi büyüyor. Biçerdöverinden yuvarlak balya makinesine, büyük kare balya makinesi ve ot tırmığından 405 beygirlik traktörlere kadar çiftçinin ihtiyaç duyduğu her türlü ürün gamına sahip ve zengin çeşit sunabilen bir markayız. O yüzden Massey Ferguson denildiğinde kimse telaşlanmadan ve endişe duymadan bizden traktör ve ekipman alabiliyor. Çiftçilerimiz, Massey Ferguson alırken de, kullanırken de, satarken de kazanıyor. Devamlı kazandıran bir markayız!
2021 yılında mevcut durumu göz önünde bulundurursak, sektör yılı nasıl kapatır?
Bu değerlendirmeyi yapabilmek için sektörün büyümesine ve küçülmesine neden olan kriterleri iyi değerlendirmek gerek. Birinci kritik sebep kuraklık! Kuraklık en büyük tehdittir. Ne yaparsanız yapın, dünyanın en iyi teknolojilerini getirirseniz getirin, çiftçinin ürünü olmadıktan veya para etmedikten sonra hepsi nafile. Son haftalarda yağmur ve kar yağışları yüzümüzü güldürdü. Umuyorum ki bu baharda yeni yazlık ürünlerin ekim öncesinde de yağışlar yerinde olur. Ama görünen o ki 1-2 aylık sezonsal kayma var. Mevsimler birbirine girmiş durumda. Bir hafta öncesi yaz havasındaydık. Şimdi ise kar yağacak ve yağan yerler var. Kuraklık devam etseydi pazarda ciddi bir sorun olacaktı. Kuraklık, sadece traktör satışı için değil, beslenme ve gıda açısından, insanlık için çok önemli bir konu. İkinci sebep ise faiz oranları! Şu an hükümetin politika faizi yüzde 17 civarında ve Ziraat Bankası kredilerde sübvansiyonlu olarak bu baz faizini kullanmaya başladı. Çiftçinin alım gücü açısından bakıldığında baz faiz oranlarının maksimum %50’si sübvansiyonlu ve üst limit düşük. Yine de iyi bir faiz oranı olduğu için bu artmış faiz oranının satışları aşırı etkileyeceğini düşünmüyorum. Ama bu politika faiz oranlarında artışlar söz konusu olursa sadece traktör değil, otomotiv satışlarındaki araç alım satımı da etkilenir. Eğer krediler, 2020’deki gibi devam ederse ve pandeminin oluşturduğu yaralar, tarım desteklenerek, tarım destek paketi açıklanarak ve çiftçilere her sene destek ödemeleri zamanında açıklanıp verilerek 2021 yılı geçirilirse pazarın çok daha hızlı büyüyerek 60-70 binlere doğru gideceğine inanıyorum. Fakat, bu Nisan ayında emisyon ve MR yönetmelik geçişiyle beraber yerli traktörlerde yeni seriler sunulacak. Yerli markaların hepsi yeni motor ve güvenlik çerçeve yönetmenliğinin değişiklik maliyetini fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacak. Sonuçta bu seneki traktör fiyatları, maliyetler arttığı için, 2020 yılı fiyatlarının üzerinde seyredecek. Çiftçinin alım gücü ise bu oranda artacak mı? Asıl bu soruyu sormak lazım. Bunlar belirsiz olan şeyler. Tüm bu belirsizliklere rağmen her şey kötü gitse bile 2021 yılındaki pazar, 2020’i ile minimumda aynı kalacaktır. Yani 2020’de 49 binlik bir pazar kapanışı konuşuyorsak 2021 içinde 50 bini minimumda ön görmek yanlış olmaz.
Son olarak çiftçilere bir mesajınız var mı?
Özellikle 2020 gibi zor geçen bir yılda, bizlere gıda sağlama, can sağlığı ve beslenme konusunda 7/24 tarlalarda-bahçelerde yağmur – çamur dinlemeden hizmet veren, bizler evde endişeyle beklerken onlar arazide kendi sağlık ve canlarını tehlikeye atarak üretim yapmaya çalışan değerli Türk çiftçilerine öncelikle teşekkürlerimi ve minnettarlığımı sunmak istiyorum. Çünkü onlar olmazsa biz bunları konuşuyor ve bu sektöre hizmet ediyor olmazdık. Massey Ferguson olarak kaliteli hizmet vermeye ve onları ayakta tutmaya çalışacağız. Çiftçilerimizin daima yanında olacağız. Son olarak belirtmek istiyorum; çiftçilerimiz işlerini şansa değil, Massey Ferguson’a bıraksınlar!