Türk çiftçisine traktör ve tarım makineleri başta olmak üzere, mekanizasyon ve hayvancılık sektöründeki tüm yenikleri ve son gelişmeleri en doğru şekilde ulaştırıyoruz.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

“Kadın eli değdirerek sunduğumuz tüm işleri daha özenli hale getiriyoruz”

Profi Traktör Türkiye olarak kadınların iş dünyasındaki gücüne inanarak başlattığımız “Traktör Sektöründe Kadın Eli” köşemizin bu ayki konuğu Yanmar Turkey Export Destek Sorumlusu Serpil Elitaş oldu. Tarım sektöründe kadınların yaptığı işleri duyurmada ve görünür kılmakta yetersiz olduğu belirten Elitaş, “Kadın eli değdirerek sunduğumuz tüm işleri daha özenli hale getiriyoruz. Daha çok göz önünde olmalı, girişimci projeler üretip sektörün her alanında yapılan çalışmalarda aktif olmalıyız. Tek yapmamız gereken tüm potansiyelimizi kullanarak daha görünür olmaktır” dedi.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Firmadaki görev ve sorumluluklarınız nelerdir?

İzmir’de doğup büyüdüm. Orta öğrenimimi İzmir’de tamamladıktan sonra geleceğe yön veren bir milletin çalışmalarına duyduğum merakla Japonca Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdim. Birkaç Japon Firması’nda Mütercim-Tercüman olarak görev aldım. Yaklaşık iki buçuk yıldır Yanmar Turkey Makine A.Ş. bünyesinde İhracat Asistanı olarak çalışmaktayım. Özellikle Japonca konuşulan ülkelere yaptığımız tüm ihracat operasyonlarından sorumluyum.

Serpil ELİTAŞ – Yanmar Turkey Export Destek Sorumlusu

Sektöre giriş hikayeniz nasıl oldu?

Çocukluğumdan itibaren sürekli değişen ve yeni şeyleri öğrenme tutkum beni ayakta tutuyor. Aslında, bu tutkuyla birlikte ‘Ne olmak istersin?’ sorusuna belirli bir cevabım olmamıştı. Ancak Japonya’da geçirdiğim 6 aylık süre, tarım sektörünün öncü olduğu bir ülkede yaşamanın bana kattığı deneyimler ve o milletin tarıma verdiği önem beni derinden etkiledi. Yanmar ile tanışmam da bu sürecin bir parçası oldu. Şirketin çalışanlarına odaklı bir yaklaşım olan HANASAKA felsefesini benimsemesi, beni Yanmar’a bağlayan en büyük unsurlardan biri oldu. Yanmar, HANASAKA felsefesini “Güzel bir dünya, toplum ve gelecek için insanların yeteneklerini destekliyoruz” sözüyle açıklarken çalışanlarına ve kariyerinin başındaki gençlere çok büyük bir gelecek vadediyor. Bu bağlamda, kariyerimdeki dönemeçlerim, tutkularım ve değerlerimle uyumlu olarak şekillendirdiğimi düşünüyorum. Yanmar ile yollarımızın kesişmesi, sahip olduğu HANASAKA felsefesi sayesinde gelecekteki hedeflerim konusunda bana rehberlik sağlıyor.

İşinizle ilgili detay verebilir misiniz? Firmada hangi alanlarda faaliyette bulunuyorsunuz?

Japonya merkezli bir firma olarak en büyük müşterimiz yine Japonya oluyor. Türkiye’de üretilen tarım ekipmanlarının ihracatını düzenli olarak yapmaktayız. Ürünün üreticiden çıkışından, son müşteriye varışına kadar tüm operasyon sürecinin takibiyle görevliyim. Yıllardır aldığımız Japonca eğitimi ve Japon kültürüne olan aşinalığımız sayesinde talepleri hızlıca karşılayarak güzel bir ekip işi çıkardığımızı düşünüyorum.

Görevinize başlamadan önce traktörlerle ilgili bir eğitim aldınız mı? Aldıysanız bu eğitim size nasıl etki etti?

Bu sektörde başarılı bir konum elde etmek istiyorsanız, traktör ve tarım ekipmanları alanında teknik bilgiye sahip olmak önemlidir. Ben de Yanmar’a başladıktan sonra, şirketim tarafından düzenlenen oryantasyonlar sayesinde teknik eğitim alma fırsatı buldum. Ardından, pratik deneyim kazanmak adına katıldığım saha ziyaretleri ile müşteri, bayi ve çiftçiyle gerçekleştirdiğimiz etkileşimler, sektör hakkında bilgi edinmemde önemli bir rol oynadı.

Firma faaliyetlerine sizinle birlikte toplam kaç kadın ekip arkadaşınız katkı sağlıyor?

Tarım Departmanı bünyesinde 11 kadın olarak faaliyet göstermekteyiz. İhracat ekimizde ise 3 kadın bulunmakta. Yurt içi-yurt dışı fuar katılımları, yurt dışı seyahatler ve saha ziyaretlerinde aktif olarak rol oynamaktayız.

Çalıştığınız firmanın kadın istihdamına olan bakış açısını değerlendirebilir misiniz?

Erkek egemen bir coğrafyada yer almamıza karşın Yanmar Turkey, kadın istihdamının erkek sayısıyla yarıştığı nadir firmalardan biri. Kadın ve erkek çalışanlar aynı şartlara ve avantajlara sahip, bu da kadınlar olarak çalışma ortamında daha rahat olmamızı ve tüm performansımızı yüzde 100 eforla sergilememizi sağlıyor. Teknik alanlarda daha çok erkek bireyler yer alıyor gibi görünse de kadın eli değdirerek sunduğumuz tüm işleri daha özenli hale getiriyoruz.

Sorunlara ve süreçlere farklı bir bakış açısıyla müdahale ettiğiniz durumlar oluyor mu?

Ata erkil bir toplumda yaşıyor olsak dahi tarım sektörünün başrolleri; günde 16 saat tarlada çalışan, traktör kullanan, elde ettiği ürünleri pazarda satan, ailesine ürettiği mahsullerle yemek yapan kadınlarımızdır. Bu sektörde pek söz sahibi değil gibi görünse de kadınlar, üretim yapılan her yerde var ve günden güne görünür olmaya başladı. Yurt dışından gelen bazı misafirlerimiz Türkiye’ye geldiklerinde en çok erkeklerle toplantı yaptıklarını ve erkek hegemonyasının olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Onlara ‘sahaya çıkmalarını ve tarlalara gitmelerini’ söyledim. Böylelikle tarımın asıl üreticilerini görebileceklerdi. Bu konuda kadınlar olarak tek yapmamız gereken tüm potansiyelimizi kullanarak daha görünür olmaktır.

Bir kadın olarak erkek egemen bir sektörde yer alırken zorlandığınız noktalar oldu mu?

Teknik konular söz konusu olduğunda kadınlara pek yönelmeyen bir sektörde yer alıyoruz ne yazık ki, Bu sebeple ilk bakışta bir kadındansa erkek bireyi muhatap alan kişilerle sık sık karşılaşıyoruz. Ancak girişimci kadın ruhu ile işe olan özverimizi ve bilgi birikimimizi yansıttığımızda direkt muhatap haline geliyor ve saygı duyulan ‘kadın çalışan’ konumuna geçebiliyoruz. 

Sektörde kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Yalnızca tarım sektöründe değil genel olarak kadın istihdamını arttırmak amacıyla kadın girişimcilere devlet destekli teşvikler ve fırsatlar sunulmaktadır. Cinsiyet eşitliğinin olmadığı birçok alanı göz önünde bulundurursak girişimci kadın teşviklerinin farkındalık yaratmak amacıyla önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Kadın ve erkeğin yan yana çalıştığı tarlalar, fabrikalar ve ofis masalarını arttırmak için bu teşviklerin pozitif ayrımcılık olarak değil eşitliği sağlamak adına atılan adımlar olarak görülmesi gerekiyor.

Kadın gözünden traktör sektörünü ve bu alandaki mekanizasyonu değerlendirir misiniz?

Birçok tarım ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de tarım sektöründe makineleşme hız kazanmış durumda. Tarım yapılan bir coğrafyada traktör olmadan iş yapmak günümüzde pek görülen bir durum değil. Tarlada yapılan her iş ayrı bir çalışma, farklı bir ekipman, bazen de farklı bir traktör kullanımı gerektiriyor. Söz konusu coğrafyada yetişen mahsule ve tarım arazisi koşuluna bağlı olarak bu değişkenler sürekli olarak kendini yenilemek ve geliştirmek zorundadır. Artık manuel olarak yapılan tarım iş gücü yerini mekanik iş gücüne bırakmış durumda. Tarım ile ilgilenen bireylerin bu makineler doğrultusunda istekleri de gün geçtikçe artmakta ve teknolojiyi takip eden bir traktör üreticisi olmanızı mecbur kılmaktadır.

Traktör sektöründe çalışan bir kadın olarak, sektördeki kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Kadınlar yüzyıllardır üretimin her alanında vardı, var olmaya da devam edecek elbette. Yaptığımız işleri duyurmakta ve görünür kılmakta yetersiz kalıyoruz. Daha çok göz önünde olmalı, girişimci projeler üretip sektörün her alanında yapılan çalışmalarda aktif olmalıyız. Sosyal medya kullanımı da farkındalık yaratmak ve biz de buradayız demek için verimli bir alan. Örneğin kadın çiftçiler bir araya gelip projeler üretirse, yurt içi-yurt dışı fuarlarına katılarak sosyal medyayı daha aktif kullanırsa iş ağlarını genişletmeleri kaçınılmaz olacaktır.

Siz traktör sektöründe kadın çalışanların sayısının az olmasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu sayının yükselmesi için sizce neler yapılmalı?

Tarım sektörü oldukça geniş ve çeşitli iş fırsatlarının kolaylıkça bulunabileceği bir alan. Teknik bilgi birikimi ve traktör eğitimi bulunmadığı için bu sektörden uzak durmak doğru olmaz. Tarım firmalarında satın alma, satış, iş geliştirme, muhasebe, pazarlama gibi kendinize yer bulabileceğiniz birçok iş alanı yer almakta. Örneğin ben ‘Japonca Öğretmenliği’ mezunuyum ve şu an satış alanında görevliyim. Kariyerimi ise ihracat sektöründe ilerletiyorum. Bu bağlamda kadınların çekinmeden bu sektöre yönelebileceği kanısındayım. Bunun için daha çok kariyer fuarlarına katılmaları, sektörü takip etmeleri ve fırsat buldukça eğitimlere katılmaları gerektiğini düşünüyorum. Sektörde kadın çalışanların sayısını arttırmak için sektördeki diğer firmalara da büyük iş düşüyor. Söz konusu firmaların kadınlara yönelik teşvik ve seminerlere daha çok yer vererek herkesin ulaşabileceği alanlarda tanıtımlar yapmaları gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Cumhuriyetimizin 100. yılında kadınlara yer veren çalışmaların arttırılması çok önemli. Bu konuda bir çalışma gerçekleştirdiğiniz ve bana fırsat verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

Tarımsal destek ödemeleri hesaplara geçmeye başladı

SONRAKİ HABER

TÜMOSAN en yeni modelleriyle Agroexpo’da yerini aldı

BENZER HABERLER
Total
0
Share