Türkiye’nin en modern işletmelerinden birine sahip olan Tanmanlar Ziraat, 5000 dekar pamuk ve 1000 dekar zeytinlik alanının tamamında hayata geçirdiği iyi tarım uygulamaları ile verimliliğini artırıyor. 1950 yılından bu yana aile işletmesi olarak üretim faaliyetlerine devam eden işletme, yıllık ortalama 2 bin ton pamuk ve 400 ton zeytin üretimi gerçekleştiriyor. Aydın Söke’nin önemli pamuk ve zeytin üreticileri arasında yer alan Tanmanlar Ziraat, tarımsal üretiminin tamamında da New Holland’ın 80-140 beygir arasındaki 13 adet traktörünü ve uydu sistemini kullanıyor. Profi Traktör Türkiye olarak TürkTraktör’ün filo müşterisi olan Tanmanlar Ziraat’ı ziyaret ederek, işletmenin üçüncü kuşak temsilcisi Ömer Fuat Tanman ile görüştük ve Tanmanlar Ziraat’ın faaliyetlerini ve New Holland tercihini konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Orta ve lise öğrenimimi İstanbul Robert Kolej’inde, lisans eğitimimi ise Amerika’da Rochester Üniversitesi’nde tamamladım. Ardından Uluslararası bağımsız denetim şirketi KPMG’nin İstanbul ofisinde 2 sene finansal denetim yaptım. 2007 senesinden itibaren de pamuk ve zeytin ağırlıklı tarımsal üretim yapan Tanmanlar Ziraat İşletmesi’nin başında bulunuyorum. Tanmanlar Ziraat İşletmesi’nin şu anki kuşağını (3.kuşak) temsil ediyorum.
Tanmanlar Ziraat İşletmesi ne zaman kuruldu? Bugün faaliyet gösterdiği alanlar nelerdir?
Mübadele zamanında Selanik’ten Türkiye’ye (Aydın-Söke) göç ettik. Çiftçilik aslında Türkiye’ye göç etmeden önce de yaptığımız bir meslekti. Serez civarında çiftliklerimiz vardı ve ailemiz burada tarım işiyle uğraşıyordu. Daha sonra aile büyüklerimiz Selanik’ten Türkiye’ye mübadil olarak geldiğinde tarımsal faaliyetlerini devam ettirerek, Tanmanlar Ziraat İşletmesi’ni kurdu. İşletmemiz, 1950 yılından beri Söke’de faaliyet gösteriyor. İşletmemizde ağırlıklı olarak pamuk ziraatı yapılmaktadır. Aynı zamanda bağlı bulunduğumuz Batı Mahallesi’nin denize olan tepelerinde zeytinliklerimiz mevcut.
Pamuk ve zeytinde üretim miktarlarınız nelerdir? Bu ürünleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaklaşık 5 bin dekarlık bir ova arazimizde yıllık 2 bin ton civarında pamuk üretimi gerçekleşiyoruz. Biz sadece pamuğun üretim tarafındayız. Üretimi genişletmek ve ürettiğimiz ürünlerin sayısını artırmak için uğraşıyoruz. O bakımdan ürettiğimiz pamuğu Söke’deki çırçır fabrikalarına teslim ediyoruz. Zeytin tarafında ise yaklaşık 25 bin zeytin ağacımız var. Tabi zeytin üretiminde var ve yok senelerin olması nedeniyle, her yıl aynı ürünü almanız imkansız. En son 2019 yılında 25 bin ağaçtan 400 ton hem sofralık hem de yağlık olarak ürün aldık. Zeytin tarafında yağlık olacak zeytinimizi çalıştığımız fabrikalara sıktırıp kendi krom nikel tanklarımızla asitlerine göre depolayıp, piyasa şartlarına göre değerlendiriyoruz. Zeytinde genellikle ihracatçılara ve markalara direkt satış yapıyoruz. Aynı zamanda üretimimizin bir kısmını da sofralık zeytin olarak değerlendiriyoruz. Sofralık zeytinlerini de genellikle tarım kredi kooperatiflerine veriyoruz.
Tanmanlar Ziraat İşletmesi olarak ‘İyi Tarım Uygulamaları’ kapsamında önemli çalışmalara imza atıyorsunuz ve bölgedeki çiftçilere bu konuda önder oluyorsunuz. ‘İyi Tarım Uygulamaları’ işletmelere sağladığı faydalar nelerdir?
5000 dekar pamuk ve 1000 dekar zeytinlik alanımızın tamamında iyi tarım uygulamaları yapmaktayız. Bölgemizde iyi tarım uygulamaları sertifikasını alan ilk işletmeyiz. Bu konuda çiftçilere öncü olduk ve işletmemizde çeşitli toplantılar yapıldı. Tarım sektörünün artık bu yönde ilerlediğini ve alıcılarının da artık bunu talep edeceğini gördük. Ayrıca son 5 senedir ‘İyi Pamuk Uygulamaları’ adı altında ikinci bir sertifikasyon daha var. Bu noktada da İPUT Derneği’nde Başkan Yardımcısıyım. Bu konuda da bölgede öncülük yapıyoruz. Bu uygulamaların küçük, orta ölçekli ve büyük çiftçilere sağladığı fayda birbirinden farklılık gösteriyor. Aslında küçük işletmelere çok daha fazla artısı oluyor. Çünkü; küçük işletmelerin kayıt alışkanlığı büyük işletmelere göre daha az. Bu tarz uygulamalar, küçük işletmelerin hem alt yapı eksikliklerini giderme noktasında hem de tüm gübre ilaç, mazot her türlü girdilerini de kaydetmelerinde yol gösteriyor. Örneğin; Önceden ‘Tarlalara şu kadar gübre atılır’ derdik. Şimdiyse 50 dekarda bir toprak numunesi alınıyor. Analize göre gübre çizelgesi çıkıyor. Gereksiz ilaç atıldığından zararlı canlılar ilaca karşı bağışıklık kazanıyor dolayısıyla daha fazla ilaç kullanmak zorunda kalınıyordu. Daha da fazla ilaç kullanınca çevreye zararı oluyordu. Şimdi hem ilacı gerektiği kadar kullanıyor hem de atılan kutuları toplayıp geri dönüşüme yolluyoruz. Eskiden bütün nehir yataklarında boş ilaç kutuları vardı. Sertifikalı tohum kullanımıyla verimlerde artışlar yaşadık. Bütün bu süreçlerin içinde hep insan var. Daha önceleri herkes kötü koşullarda çalışıyordu. Artık tuvalete ve temiz yemeğe erişim ve nakliyelerdeki güvenlik standartları bize teşvik oluyor. Göz görmeden beyin kabul etmiyor. Başka yerden gelenler bizim ortamımızı görünce, verim artışıyla ekonomik artış da olunca örnek alıyor.
Tarımsal üretimlerinizde hangi makine ve ekipmanları kullanıyorsunuz? Ürünleri, kullanım alanlarıyla beraber anlatır mısınız?
İşlerimizde traktör ve pamuk toplama makineleri başta olmak üzere toprak hazırlama ve işleme grubu içerisine yer alan tüm makineleri kullanıyoruz. Pamuk üretimimizdeki makine kullanımından bahsedecek olursak, öncelikle toprak işleme aletleri içerisinde yer alan pulluk, diskaro, dip kazan ve kültivatörlerle toprağımızı hazırlıyoruz. Ardından tohum ekme mibzerlerimiz devreye giriyor ve ara işlememiz başlıyor. Bu noktada da frezeli ara çapa makineleri, ondan sonra ara sapan ve tabi ki ara gübresini verdiğimiz gübre mibzerlerimiz aktif olarak çalışıyor. Bu ara işleri yaptıktan sonra bu işlerin her aşamasında malum bir ilaçlama yapmamız gerekiyor. Bu durumda da ilaç makinelerimiz mevcut. En sonunda da tabi ki pamuk toplama makinelerimiz var. Onunla da hasadımızı yapıyoruz. En sonunda ise çalı kesme makinesi ile çalıları kesip işlemi tamamlıyoruz. Tabi toprak hazırlama, işleme ve hasat makinelerinin (Pamuk toplama hariç) tamamında traktörleri yoğun olarak kullanıyoruz. Açıkçası traktörler tarımsal üretimimizin tüm aşamasında kullanılıyor.
Traktörleri yoğun olarak kullandığınızı belirttiniz. Bu kapsamda traktör satın alırken dikkat ettiğiniz hususlar nedir?
Traktörü alma amacımız arkasındaki ekipmanı en iyi şekilde kullanabilmektir. İşletmemize ne kadar büyüklükte bir ekipman gerekiyorsa ona göre traktör beygir aralığını belirliyoruz. Söke Ovası’nda direnç kanallarıyla tarlalar yaklaşık 50’şer dekarda bir bölünmüştür. O bakımdan traktör ve ekipman kapasitesi olarak belirli bir büyüklük bizim için ideal oluyor. Söke’de genellikle 100-120 beygir arasındaki traktörler tercih ediliyor. Fakat son senelerde ovalarımızda kapalı drenaj yapılmaya başlanmasıyla parça tarlalar birleşip büyüdükçe, ekipmanlar ve ekipmanları çeken traktörlerin kapasiteleri de bunlara bağlı olarak büyümek durumunda kaldı. Bu nedenle Söke Ovası’nda 180-200 beygir traktörlerde görülmeye başlandı. Yani bu noktada traktör tercihinde güç bizim için en önemli kriter. Sonrasında tabi ki servis ve yedek parça konularına çok dikkat ediyoruz. Eğer parçası kolay bir şekilde bulunmayacak bir marka ile çalışıyorsanız o zaman hem yurt dışından parçanın gelmesini bekleyerek zaman kaybediyorsunuz. Malum tarımda tamamen doğa koşullarıyla rekabet içerisindesiniz. O yüzden bir traktörün birkaç gün beklemesi çok büyük bir kayıptır. Yedek parçaların makul fiyatlarda olup hızlı bir şekilde temin edilebilmesi ve hangi firma ile çalışıyorsanız onun servisinin gelip bir ihtiyacınız olduğunda yanı başınızda olması çok önemli. Tüm bunların yanında traktörün gücü, kalitesi ve performansı da dikkat ettiğimiz huşular arasında yer alıyor.
Peki, makine parkınızda yer alan traktör modellerini öğrenebilir miyiz?
Tanmanlar Ziraat İşletmesi olarak şu anda parkımızda New Holland markasına ait 2 adet TD80, 1 adet TR6.140, 9 adet TD110 serisi olmak üzere 80-140 beygir arasında değişen 13 adet traktöre sahibiz. 80 beygirlik TD80 bahçe traktörlerimizi zeytinlik alanda, diğer traktörlerimizi ise ova arazilerimizde kullanıyoruz.
TürkTraktör ve New Holland ile ne zaman tanıştınız?
Yaklaşık 5 yıl önce New Holland markası ile tanışıp TürkTraktör ile çalışmaya başladık. TürkTraktör’ün filo müşterisiyiz ve parkımızda sadece New Holland markasına ait traktörler yer alıyor.
Traktör yatırımlarınızda neden New Holland markasını tercih ettiniz?
Traktör tercihinde bulunurken bazı kriterlerin (güç, sağlamlık, kalite, satış sonrası hizmetler ve servis) bizim için oldukça önemli olduğunu belirtmiştim. Aradığımız kriterlerin tamamını New Holland markasında bulduk. New Holland’ın traktörleri sağlam ve sorunsuz. Tabi zaman zaman küçük problemler yaşıyoruz ama bu noktada da servisteki yetkililer en hızlı ve kısa sürede çözüm sunuyor. Tabi geçmiş yıllarda parkımızdaki traktörlerin tamamı New Holland değildi. Farklı markalara ait traktörleri de kullanıyorduk. Fakat New Holland traktörlerini alıp kullanmaya başladıktan sonra traktörlerin performansından, gücünden ve sorunsuz olmasından dolayı memnun kaldık. Bu nedenle de traktör parkımızın tamamını New Holland markasına dönüştürdük. New Holland traktörlerinin artıları oldukça fazla. Traktörleri şoförlerimiz kullanıyorlar, onlar da New Holland’ın traktörlerinden oldukça memnun. Türktraktör ve New Holland ile 5 yıldır çalışıyoruz. Bugüne kadar ne traktörlerde ne de servis ve yedek parça konusunda büyük bir sorun yaşamadık.
New Holland’ın hem traktörlerini hem de uydu sistemini kullanıyorsunuz. Uydu sisteminin size sağladığı faydalardan bahsedebilir misiniz?
İşletmemizde 2 adet uydu sistemimiz mevcut. Uydu sistemimizi sıra bitkilerinde özellikle pamukta kullanıyoruz. Hem ekimlerde hem de ara işlemelerde hangi traktörleri o işlerde kullanacaksak uydu sistemlerimizi o traktörlerimize takıyoruz. İnsan gözüne güvenerek yaptığınız tarla çizgilerinde (sıralarında) hatalar olabiliyor. Bu hatalar daha sonraki tüm işlerde ortaya kötü sonuçlar çıkarıyor. Bu nedenle ip gibi bir sıra çizmek için uydu sistemini kullanıyoruz. Doğru sıra yapmak işimizi çok kolaylaştırıyor. Örneğin; artık sıralar belli olduğu için gece ilaçlama yapabiliyoruz. Uydu sistemi verimliliği artırma konusunda bize büyük katkı sağladı.
Yakın dönemde traktör yatırım planınız bulunuyor?
Traktörleri yenilemek her zaman gündemimizde yer alan bir konu. Çünkü bizdeki traktörler 1,3 ve 4 yaşlarında. Bu traktörlerin yaşlarını olabildiğince genç tutmaya çalışıyoruz. Traktörlerin belli bir noktası var. O noktadan sonra tamirat giderleriniz artmaya başlıyor. Yani bu noktada traktörleri yenilemek her zaman iyi oluyor. Önümüzdeki sene lazerli tesviye ve toprak işleme makinemizi büyütmeyi düşünüyoruz. Bu ekipmana uygun 180 beygir traktörü önümüzdeki günlerde yatırım planımıza alabiliriz. Bu yatırımımızda da marka tercihimiz yeniden New Holland olur. TürkTraktör’ün filo müşterisi olmaya devam edeceğiz. Çünkü New Holland’tan memnunuz.