TARMAKBİR Genel Sekreteri M. Selami İleri, bu sayıdaki köşesinde ”Tarım makinelerinde yeni dönemin anahtar kelimeleri: Tedarik zinciri, hammadde fiyatları, nakliye, döviz kurları, yeni güvenlik yönetmeliği” konusunun ikinci bölümünü kaleme aldı.
Yazı dizimizin ikinci bölümünde Covid-19 dönemi ile birlikte sektörde gündem oluşturan yeni dönemin parametrelerine bakmaya devam ediyoruz. Eneri maliyetleri, döviz kurları, nakliye ve yeni güvenlik yönetmeliğine dair güncelliğini koruyan gelişmeleri şu şekilde toparlayabiliriz.
Enerji maliyetlerindeki artış
Şu an Türkiye’de yeni yeni gündeme gelmiş olsa da enerji maliyetleri de özellikle AB’de yılın ikinci çeyreğinden itibaren sıkça gündem oluşturmaktadır. Enerjideki arz ve talep dengesizliği nedeniyle Avrupa’da elektrik ve doğalgaz fiyatları bir sene öncesine göre önemli seviyelerde artmış durumdadır. Rusya’nın Avrupa’ya tedarik ettiği gazın azalması ve Avrupa’da stokların çok düşük seviyelerde olması, doğalgazdaki fiyat artışında temel nedenler olarak gösterilmektedir. Güncel durumda doğalgaz fiyatlarında son 1 yılda 5 katına varan artışların yaşandığı bildirilmektedir. Kış mevsiminin Avrupa ve Asya’da soğuk geçmesi, Brezilya gibi Güney Amerika ülkelerinde kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinden elektrik üretilememesi, Avrupa genelinde rüzgârların azalması gibi nedenlerle doğal gaz ve kömüre olan talebin hızla artması sonucunda artan doğal gaz fiyatları, Avrupa ülkelerinde elektrik krizinin başlıca nedeni oluştur. Güncel haberlere göre tüm bunlar Avrupa genelinde elektrik maliyetlerinin yıllık bazda ortalama iki kat artmasıyla sonuçlanmıştır. Enerjideki bu durum sadece AB’de değil başka ülkelerde de bir sorun olarak dile getirilmektdir. Örneğin Rusya’da sanayi tesisleri için artan elektrik fiyatları, bölge sanayicilerinin dert yandığı konuların başında gelmektedir. Sadece doğalgaz ve elektrik değil kömür fiyatları da Çin’den Avrupa’ya kadar rekor kırmaya devam etmektedir. Avrupa’da kasım vadeli kontratlarda kömürün ton fiyatı geçen seneye göre 5 katı artmıştır. Ülkemizde ise uzun süreli kontratlar nedeniyle çok daha sınırlı fiyat artışları söz konusudur.
Döviz kurları
Hammadde yaşanan olağan üstü fiyat artışlarının yanı sıra, ülkemizde buna ek olarak döviz kurlarında yaşanan artış ve belirsizlik faktörleri de söz konusudur. 2019 yılını 5,68 lira ortalama ile kapayan dolar kuru 2020 yılında 7,01, 2021 yılında 8,37 lira ortalama değere ulaşmıştır. Buna göre 2020 yılında yüzde 24, Ekim 2021 itibari ile 2019 yılına göre yüzde 47 seviyesinde artış söz konusudur. Güncel durumda ise dolar kurundaki bir aylık değişim yüzde 28, bir yıllık değişimse yüzde 55’e ulaşmıştır. Döviz kurlarının üretim maliyetlerine olan etkisi, kuşkusuz ürün bazında değişkenlik gösterecek bir konudur. Tabii hammadde, enerji, işçilik gibi girdi maliyetlerinin yanı sıra firmaların genel pazarlama stratejisi, fiyatlandırma politikaları, ürüne özel stratejiler, genel pazar durumu, stok miktarı, model yılı vb. diğer etkenler de satış fiyatını biçimlendirmektedir. Bu yüzden aynı firmanın ürettiği ürünler arasında bile farklı fiyat artış oranları söz konusu olabilmektedir. Döviz kurlarının son dönemdeki aşırı oynaklığı, hammadde ve ara malı tedariğinde zaman zaman kesintilere neden olmaktadır. Bu dönemde arz noktasında fiyatlama yapmak bile büyük bir finansal riski içinde barındırmaktadır.
Nakliye
Her şeye rağmen üretebilen firmaların zora düştüğü bir diğer konu ise sevkiyatlar kapsamında olmuştur. Küresel deniz nakliye hizmetleri piyasalardaki beklenmedik toparlanma nedeniyle büyük ölçüde kesintiye uğramaktadır. Deniz taşımacılığında yaşanan gemi ve konteyner sıkıntısı nedeniyle 40 ft’lik bir konteynerin taşınma maliyeti Ocak 2020’de 3 bin dolar değerindeyken bu rakam geçtiğimiz aylarda yüzde 300 artışla 12 bin dolara kadar yükselmiştir. İhracatı ve ithalatı etkileyen bu sorun, esas olarak boş konteyner bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Sektör uzmanları, aslında dünya üzerinde toplam ticaretin ihtiyacı kadar konteyner bulunduğunu ama bunların yanlış yerlerde olduğunu belirtmişlerdir.
Tarım makinelerinde yeni güvenlik yönetmeliği (Ana Regülasyon/ MR)
Geçtiğimiz temmuz ayında yürürlüğe giren çatı yönetmelik, traktörlerde yeni bir takım güvenlik gerekliliklerini ve ek maliyetleri de beraberinde getirmiştir. Yeni yönetmelik, traktörlerin, R ve S sınıfı tarım makinelerinin yapım ve kullanım bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine daha fazla uyum sağlamasını amaçlamaktadır. Örneğin traktörlerde frenleme gerekliliklerinde (azami tasarım hızı 30 km/h üzerinde ise ön akstan frenlemenin zorunlu olması gibi), yapım ve genel gerekliliklerde (kabin içi trimlerin yanma hızı ile asgari ölçütler, ilaçlama yapılabileceği belirtilen kabinli traktörler için kabinde özel filtre sisteminin takılı olması gibi) yeni düzenlemeler söz konusudur. Tabii bu ilave güvenlik tedbirleri, ne yazık ki bazı ek maliyetleri de beraberinde getirmiştir.
Tarım makinelerinde yeni dönemin anahtar kelimelerinde bir sonraki sayıda iç pazarda güncel durumu ve dış ticaretteki gelişmeleri ele alacağız.