Toprak hazırlama, ara çapa makineleri, damlama serme ve toplama makineleri üzerinde üretim yapan Tarımsan Tarım Makinaları, çiftçiye verdiği önem ile çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Konya Tarım Fuarı’nda yerini alan ve konuyla ilgili önemli bilgiler paylaşan Tarımsan Tarım Makineleri Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Büyükeken; “Çiftçinin talepleri bizim için önemli. Artık Türkiye pazarında, özellikle Konya Ovasında traktör beygirlerinin artışı bizleri daha büyük makineler üretmeye yöneltiyor. Bu doğrultuda biz de son 2 yıldır büyük beygir tarım makineleri üretmeye başladık” dedi.
Konya Tarım Fuar’ı sizin için nasıl geçiyor?
Öncelikle ülkemiz çiftçisine bereketli bir yıl diliyorum. Fuarı kısaca değerlendirmek gerekirse kalabalık bir fuar geçiyoruz. Ülkemizin dört bir yanından gelen çiftçilerimize teşekkür ediyoruz.
Fuarda öne çıkan ürününüz var mı?
Biz özellikle toprak işleme ve ara çapalama makineleri üreten bir firmayız. Bu fuara da 6 metre olan Dik Freze modelimizi getirdik. Çiftçinin talepleri bizim için önemli. Satış öncesi çiftçinin isteklerini dikkate alıyoruz. Sonraki süreçte ise hem satışa destek hem de talepler doğrultusunda üretim gerçekleştiriyoruz. Bunların yanında farklı ara ölçülerde tarım ve toprak işleme makineleri da üretiyoruz. Artık Türkiye pazarında, özellikle Konya Ovasında traktör beygirlerinin artışı bizleri daha büyük makineler üretmeye yöneltiyor. Bu doğrultuda biz de son 2 yıldır büyük beygir tarım makineleri üretmeye başladık.
Türkiye’deki tarımı ve çiftçilerin durumunu değerlendirir misiniz?
Ülkemiz tarımını yakından görmek için Anadolu’yu gezen biriyim. Üretici kimliğimizin yanında bir çiftçi kimliğimiz var. Bu da bizi ülkemizdeki tarım için hangi alanlarda problemlerin olduğunu ve çiftçinin neler talep ettiği konusunda araştırmalar yapmaya yöneltiyor. Son 2 yıldır devlet kurumlarındaki işleyişlerde özellikle de hasat dönemlerinde problemler yaşanıyor. Doğru politikalar istenildiği şekilde uygulanmıyor. Bu durum da çiftçinin üretim noktasında sorunlar yaşamasına neden oluyor. Küçük ve orta ölçekli çiftçiler hayvancılığa küsmüş durumda. Ülkemizde de yavaş yavaş biten bir çiftçi profili var. Gençliği tarıma kazandırmak istesek de maalesef kaybediyoruz. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri tarımdaki politikaların ve teşviklerin doğru şekilde yönetilememesi oluyor. Tarımsal üretimde yönetim zafiyetinin olduğu görülüyor. Bu noktada ülkemiz tarım ve hayvansal üretim politikalarının daha iyi bir şekilde yapılandırılması gerekiyor. Tarımda bölgesel üretim yapılacaksa da bunun hızlı bir şekilde planlanıp, gündeme getirilmesi esas alınmalı. Ülkemiz tarımının ithalatçı politikadan, yerli bir üretim politikasına geçmesi yönünde adımlar atılması gerekiyor. Bugün sanayi üretiminde kullandığımız birçok ürün ithal. Aldığımız her üründe döviz hareketliliğini takip ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin fiyat politikasının ne zaman değişeceğinin korkusunu yaşıyoruz. Şu an da çiftçi elindeki parayı sıkıca tutuyor. Farklı bir politika çalışması yapıp özellikle tarımsal üretimin farklı noktalarda, farklı projelerle desteklenmesi gerekiyor. Eli nasırlı yüzü güneşte yanan çiftçilerimiz zor şartlarda üretim yaparken, ürettiği değer görmediği zaman bizler de üzülüyoruz. İşin içinde olduğumuz için bütün üretilen ürünlerin ülkemizde standart değerini bulup ithalatçı politikadan kurtulup, çiftçinin ve üreticinin kazanacağı bir politikaya geçmesinin desteklenmesini istiyoruz. Üreticilerin görüşleri alınmadan üretici politikası uygulanmamalı. Çünkü bu durumda dönüş noktası yine üreticiler oluyor. Toprağa emek verenlerin görüşleri ve düşünceleri göz ardı edilmeden tarım politikası uygulanmalı.
Tarımsan 2023’ü nasıl kapattı? Yeni yıla nasıl bir giriş yaptı?
Biz son iki yılda, 2023’ün ortalama dördüncü ayına kadar üretimde hızlandık. Büyük bir satış ivmesi yakaladık. Bunun yanında 2023 yılının altıncı ayından sonra başlayan bir süreç var. Stok döneminin başlamasıyla yavaş yavaş biten siparişler var. Dünyadaki üretimde küçülme yaşandı. Tabii savaşların getirdiği bir ambargo da var. Para politikalarındaki ülkeler arasında sıkıntılar oluştu. Bu durumlarda üreticilere yansıdı. Artık karar verme noktasında devlet politikalarının biraz daha ön plana çıkıp farklı teşvikler sunması gerekiyor. Özellikle ihracatın daha çok desteklenmesi gerekiyor. En büyük problem ise doların uzun süre baskılandırılması oluyor. Biz şu anda Avrupa’daki bir firma ile rekabet edemiyoruz. Avrupa firmalarında, fiyatlarımız yer yer yüksek kalıyor. İhracatta; Hindistan, İtalya, Polonya gibi ülkelerin yanında rekabetçi bir fiyatta değiliz. Ülkenin ihracata ve sanayi üretimine ihtiyacı var. Fakat şimdi yabancı iş gücü olmadan sanayilerde üretim yapılamıyor. Yüzde yüz makineleşme gibi bir durum da yok. O yüzden burada temel amaç ihracata yönelik çalışmalar yapılması. Bu noktada da devlet çalışmalar yapmalı.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Özellikle Konya Ovası için çiftçimiz su bekliyor. Konya Karapınar’daki Hotamış Havzası Sulama Projesi noktasında çalışmalar bitse de mevcutta su yok. Bu alanın sulanması gerekiyor. Çünkü ülkemiz tarımında Konya havzası %35’i temsil ediyor. Bu bölgeye değer verilmesi gerekiyor. Toprağın emekçilerine bereketli bir yıl diliyorum. Bizler bu ülkenin hem üreticisi hem de temsilcileriyiz. Özellikle yer üstü su konusunda devletimizin çalışmalarını bekliyoruz.