Agro Tan Tohumculuk, Bandırma’da ürettiği soğan tohumlarını dünya pazarıyla buluşturuyor. “Kaliteli tohum, yüksek verim” sloganıyla faaliyetlerini sürdüren firma, sertifikalı tohum ürettiği tüm arazilerinde Case IH’ın 80 – 150 beygir arasında değişen 9 adet traktörünü kullanıyor; işlerini sorunsuz ve eksiksiz bir şekilde tamamlıyor. Profi Traktör Türkiye olarak Türkiye’nin sayılı soğan tohumu üreticileri arasında yer alan Agro Tan Tohumculuk’un Genel Müdürü ve Türkiye’nin tek kadın soğan tohumu üreticisi Macide Tan ile görüşerek, şirketin faaliyetlerini ve Case IH tercihini konuştuk.
Agro Tan Tohumculuk’u tanıyarak, tohum sektörüne giriş hikayenizi öğrenebilir miyiz?
Aile şirketi olan kuruluşumuzun tohumculuğa ilgisi 1972 yılında Tahirova Türk-Alman Çiftliği’ne sözleşmeli olarak buğday tohumluğu üretmemizle başladı. 1980’li yıllarda özel tohumculuk kuruluşlarına da muhtelif tohumluklardan sözleşmeli tohumluk üretimleri gerçekleştirdik. Ardından 1990’lı yıllarda bu tecrübemizle kendi tohumluğumuzu kendimiz yetiştirmek istedik ve Şükrü Tan olarak tohumluk yetiştirici belgemizi aldık. 1995 yılından itibaren özel sektör kuruluşlarında çalışmış tecrübeli teknik elemanları şirketimiz bünyesine katarak, tohumculuk faaliyetlerimizi daha teknik şekilde sürdürmeye devam ettik. 2002 yılında Şükrü Tan firmamızı Agro Tan Tohumculuk ve Tarım Ürünleri’ne dönüştürdük. Tohumculuk yetiştirici belgemizi de Agro Tan olarak yeniledik. Şu anda soğan, ıspanak, buğday, havuç ve bezelye tohumluklarından sertifikalı tohumluk yetiştiriciliğimiz devam ediyor.
Tohum üretim alanlarınız nerelerde bulunuyor?
Şirketimizin merkezi Bandırma’da bulunuyor. Sertifikalı tohum üretimimizin büyük çoğunluğunu da Bandırma’ya 15 km uzaklıktaki Çepni Köyü’ndeki kendi arazilerimizde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Gönen, Eskişehir, İzmir, Adana, Ankara ve Urfa’da sözleşmeli olarak tohum ürettiriyoruz. Şirketimizin mevcut arazi varlığının 10 dekarı araştırma çalışmaları için ayrıldı. Bunun yanı sıra 15 dekarlık alanda ise işletme binası, deposu, laboratuvarı ve işçi lojmanları bulunuyor.
Kaç çeşit soğan tohumu üretiyorsunuz? Üretim çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Soğan tohumunun çok fazla çeşidi bulunuyor. Agro – Tan olarak 10 çeşitten fazla soğan tohumu üretimi gerçekleştiriyoruz ama bu sayı her geçen gün artıyor. Her bölgeye göre farklı tohum üretimi yapıyoruz. Tohum anaçlarını da kendimiz üretiyoruz. Bu anaçlar, belirli bir süre koruma altında saklanıyor ve özel hazırlanmış bölgelere izolasyon mesafeli olarak ekiliyor. Ayrıca Ar-Ge’miz bulunuyor. Ar-Ge’de ıslah çalışmaları yaparak hibrit tohumlar üretiyoruz. Hibrit tohumu, aynı tür soğanın iki farklı çeşidinin çaprazlanması sonucu elde ediyoruz. Hibrit tohum üretmek tecrübe ve emek isteyen bir iş. Biz üretimlerimize bu işin Ar-Ge’sini ve altyapısını yaparak başladık ve şu anda Hollanda’da bilinen bir firmaya sözleşmeli hibrit tohum üretiyoruz.
Bandırma’da soğan tohumu üretmeye başladınız ve bugün dünyaya açılarak tohumlarınızı yurt dışına gönderiyorsunuz. Bunu nasıl başardınız?
Bandırma’da ürettiğimiz soğan tohumlarını öncelikle Türkiye’de satmaya başladık. Tohumlarımız beğenildi ve çiftçilerden çok fazla olumlu dönüşler aldık. Sonrasında bu tohumları, yurt dışına satmam lazım dedim ve harekete geçtim. Tabi yurt dışına ilk açıldığımızda nerden başlamalıyım diye düşündüm. Sonrasında ailemle beraber farklı ülkelere ziyaretler gerçekleştirmeye başladık. Bu sırada ihracat yapmanın zor bir iş olduğunu fark ettim. İlk olarak Azerbaycan ve farklı ülkelerde bazı firmalarla tanıştık. Bu firmalara soğan tohumu vermeye başladık. Tohumumuz çok beğenildi. Daha sonra birçok farklı ülkede bayilerimiz oldu. İnsanların aradığı tek şey kaliteydi. Bizim tohumlarımız da canlı ve kaliteliydi. Yıllardır o kalitemizi de bozmadan üretimimizi sürdürdük, hala da sürdürüyoruz. Her gün işimizi takip ettik. İşimize gösterdiğimiz saygı ve hassasiyet sayesinde Bandırma’da başlayan hikayemiz, bugün tüm dünyaya yayıldı.
Türkiye’nin ilk kadın soğan tohumu üreticisi olarak neler söylemek istersiniz?
Üretim yapmak gerçekten zor bir iş. Tohum üretmek daha da zor. Çünkü verdiğiniz tohumun her zaman arkasında durmak zorundasınız. Bir kadın olarak bu sektörde hiç zorlanmadım. Tam aksine işimi severek yaptım ve her gün ayrı bir heyecan duydum. Ailemin de desteğini alarak bu işi yapmak beni her zaman mutlu ediyor. Az önce de belirttiğim gibi verdiğiniz tohumun her zaman arkasında durduk. Tarımsal üretimde çiftçiden kaynaklı yaşanan bazı hatalar, tohuma bağlanabiliyor. Maalesef herkes bu konuda dürüst davranmayabiliyor. Tohum üretimi ve satışı tamamen güvene dayalı bir iş. Biz o güveni sağlamak için yıllarca çabaladık. Güven, kolay kolay kazanılan bir şey değil. Yıllardır çiftçilerimizin yanında yer aldık ve onların memnuniyetini sürekli ön planda tutarak üretimlerimize devam ediyoruz.
Tohumlarınızı hem Türkiye’ye hem de dünyaya sunuyorsunuz. Bu kapsamda hem yurt içi hem de yurt dışı pazarındaki faaliyetlerinizi değerlendirir misininiz?
İklim şartlarına göre Güneydoğu Anadolu’dan Karadeniz’e, İç Anadolu’dan, Marmara ve Ege’ye olmak üzere tüm bölgelere tohumlarımızı ulaştırıyoruz. Bölgesel olarak soğuk ve sıcağa dayanıklı olan çeşitlerimizi yüksek verimlilik şartıyla hangi tohum hangi pazara uygunsa bu şekilde bir ayrıştırıyor ve gönderiyoruz. Dış pazarda da aktif olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hollanda, Almanya, Rusya ve Ukrayna olmak üzere 25 faklı ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
İhracat yapmak nasıl bir duygu?
İhracat yapmak çok güzel ve özel bir duygu. Ülkeme yurt dışından para girişi sağlayarak ekonomiye katkı sağladığımı görmek insanı mutlu ediyor. Tabi para kazandıkça traktörümü yenileyebiliyorum, son teknolojileri kullanabiliyorum. Açıkçası işime yatırım yapıyorum. Bu yatırımda işimizin daha fazla büyümesini sağlıyor.
Tarımsal üretimde toprağın önemli olduğunu söylediniz. Üretimde toprağın yanı sıra tarım makineleri ve ekipmanları da büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda traktör satın alırken dikkat ettiğiniz kriterler nelerdir?
Traktörün çok fazla arıza çıkarmaması ve donanımlı olmasına dikkat ediyoruz. Yatırım yapmadan önce tarlamızın dönümüne ve ektiğimiz ürünün çeşidine göre traktörlerimizin beygir güçlerini ve boyutlarını belirliyoruz. Bizim işlerimize ürün aralıklarına zarar verebildiği için çok büyük, devasa traktörleri tercih etmiyoruz. Yani tarla ve ürünümüze uygun traktör seçimine dikkat ediyoruz. Doğru traktörü satın alarak daha yatırımın başında kar elde ediyoruz. Onun dışında traktörün konforlu ve sağlam olmasına da önem gösteriyoruz.
Makine parkınızda kaç adet traktör var?
80 – 150 beygir arasında değişen toplam 14 adet traktöre sahibiz. Parkımızda şu anda Case IH markasına ait 1 adet Maxxum 125, 1 adet Farmall 115c, 4 adet cx100, 1 adet Jx100, 1 adet Jx95 ve 1 tanede JX85 olmak üzere toplam 9 traktör bulunuyor. Yani makine parkımızdaki traktörlerin büyük çoğunluğunu Case IH markasına ait traktörler oluşturuyor.
Neden Case IH markasını tercih ettiniz?
Case IH markasının traktörlerini beğendik ve çok sevdik. Traktörler ergonomik ve tasarım olarak dışardan çok şık duruyorlar. Traktörün gücü ve performansı her zaman işimizi eksiksiz yapmamızı sağladı. Case IH çok kaliteli bir marka. Traktörü kullanan operatörlerimiz de Case IH’dan çok memnun ve yeni traktör alımında da Case IH traktörlerinin alınması için ısrarcı oluyorlar. Uzun yıllardır Case IH’ın farklı modellerindeki traktörleri kullanıyoruz ve bu zamana kadar traktörle ilgili büyük sorunlar yaşamadık. Case IH ve TürkTraktör’e her zaman çok güveniyoruz. Bu nedenle uzun yıllardır TürkTraktör ile işbirliğimizi sürdürüyoruz.
Tüm yatırımlarda olduğu gibi traktör yatırımında da referans oldukça önemli bir kriter. Bölgede tanınan bir firma olarak Case IH’ın traktörlerini önerip, referans oluyor musunuz?
Case IH’in traktörlerini çevremizdeki tüm çiftçilere gönül rahatlığıyla öneriyoruz. Çünkü çiftçiler için traktör tercihi çok önemli. Eğer çiftçilerimiz, traktör seçiminde yanlış bir tercih yaparsa, tüm emekleri boşa gitmiş olacak. Hiçbir çiftçimizin zarar etmesini istemem. O yüzden traktör satın alırken iyi araştırsınlar ve işlerine uygun traktörü tercih etsinler.
Yeni projeleriniz var mı?
Hibrit soğan tohumlarını piyasada tam anlamıyla yaymak istiyoruz. Çok iyi hibrit tohumlara sahibiz. Bu tohumların değerini bilen biliyor. Bugün Hollanda’ya hibrit tohum satabiliyorsam neden Türkiye’de bunu almasınlar? Hibrit soğan tohumunu Türkiye’de yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu projeler için farklı alanlarda yeni yatırımlar gerçekleştirmemiz gerekecek. Tabi işimizin vazgeçilmez bir parçası olan traktöre de ihtiyaç duyacağız. Bu yatırımımızda yeniden Case IH markasını tercih edeceğiz.
Foto 1: Macide Tan – Agro Tan Tohumculuk Genel Müdürü