Türk çiftçisine traktör ve tarım makineleri başta olmak üzere, mekanizasyon ve hayvancılık sektöründeki tüm yenikleri ve son gelişmeleri en doğru şekilde ulaştırıyoruz.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

TürkTraktör Pazarlamadan Sorumlu GMY Jiri Velharticky; “Dijital dönüşüm için teknolojik ürün ve çözümler sunuyoruz”

Dijital dönüşüm ile Türk çiftçisinin verimlilikte zirve yaşayacağına dikkat çeken TürkTraktör Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Jiri Velharticky, “TürkTraktör olarak çiftçilerimizin dijital dönüşümünü sağlamak adına traktörden, tarımsal ekipmana, teknolojik ürün ve çözümlere kadar kendilerine çok geniş bir yelpazede birçok alternatif ürün, çözüm ve hizmet sunuyoruz” dedi. Profi Traktör Türkiye olarak yaklaşık 2 yıldır TürkTraktör’de Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan ve önemli başarılara imza atan Jiri Velharticky ile bir araya gelerek, Türkiye traktör pazarını ve TürkTraktör’ün pazarlama faaliyetlerini konuştuk.

Öncelikle sizi yakından tanıyabilir miyiz?

Tabii ki… Öncelikle bu sohbet için teşekkür ediyorum. Çek Cumhuriyeti’nde doğdum ve orada büyüdüm. Oradaki hayatım başkent Prag ve yaşadığımız kasaba arasında geçti. Üniversite eğitimimi Çek Cumhuriyeti ve Almanya’da tamamlayıp yükseklisans derecesiyle mezun oldum. Çok uluslu şirketlerde çalışmaya başlamadan önce kendime ait bir bilişim şirketini yönetiyordum.

Traktör sektörüne giriş hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?

Tarımsal ekipman grupları, inşaat makineleri, motorlar, kamyonlar, otobüsler gibi üretim malları alanında dünya lideri CNH Industrial’a 2005 yılında Almanya’da katıldım ve sonraki yıllarda aynı grup içinde farklı pozisyonlarda ve ülkelerde görev yaptım. Ağırlıklı olarak İtalya ve İsviçre ile birlikte başta Asya olmak üzere farklı bölgelerde geçirdiğim uzun zaman, traktör konusunda bir birikim edinmemi sağladı. Türkiye’de çalışma fırsatı karşıma çıktığında heyecanla kabul edip buraya taşındım.

Yaklaşık 2 yıl önce TürkTraktör’e Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandınız. Göreve başlamanızın üzerinden geçen süredeki izlenimlerinizi bize aktarır mısınız?

Türkiye, yıllık traktör satış adetleri bakımından dünyanın en büyük pazarlarından biri. 2017’de trafiğe kaydı yapılarak çiftçiler tarafından kullanılmaya başlayan 72.000’den fazla traktör ile sektörde bu rakam zirveye ulaştı ve Türkiye, dünyada 4. sırada yer aldı. Türkiye’nin köklü üreticisi ve pazarın da lideri TürkTraktör’ün bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Geçtiğimiz 2 yıl içinde, iyi bilinen traktör modellerimizle çiftçilerimizin ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılamayı, tarımsal ekipman teklifleri geliştirmeyi ve çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak yeni modeller üretip pazara sunmayı odağımıza alarak birçok alanda çalışmalar yaptık. Tüm bunlara ek olarak çiftçilerimiz için yeni girişimlerde de bulunduk ve sektörümüzde bir ilk olan ‘Tarlam Cepte’ ismini verdiğimiz mobil uygulamamızla çiftçilerimize dijital karar desteği sağlamaya başladık. Yani çok ilginç ve fazlasıyla yoğun bir 2 yıl olduğunu söyleyebilirim. Çiftçilerimizin bu yoğun çabaların sonuçlarını bizim gibi olumlu karşılayacağına inanıyorum.

Türkiye’de ve traktör sektöründe önemli bir firma olan TürkTraktör’ de çalışma deneyiminizden bahseder misiniz?

TürkTraktör’ de çalışmak, açıkçası benim için hem gurur verici hem de zorlayıcı. Geçtiğimiz yıl kutladığımız 65. yılımıza şöyle bir bakınca pek çok kilometre taşları ile dolu olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’de traktör üreten ilk şirket olan TürkTraktör’ün birçok başka ilklerde de imzası var;

       1954 Türkiye’nin ilk traktör fabrikası

       1955 Türkiye’de ilk yerli üretim traktör

       1979 Türkiye’nin ilk traktör ihracatı

       1988 İlk transmisyon üretimi

       2009 Türkiye traktör sektöründeki ilk AR-GE merkezi

       2012 İlk 110 HP motor gücünde yerli üretim traktör

       2014 İlk +120 HP motor gücünde yerli üretim traktör

Önemli başarılar ile dolu bu listeye ilk yerli üretim yarı otomatik şanzımanı, ilk yerli üretim uydu kontrollü otomatik dümenleme sistemini ve dijital karar destek platformu Tarlam Cepte uygulamasını ekleyerek, TürkTraktör’ün ilklerle dolu tarihine katkı sağlamış olmak beni gururlandırıyor. 2019 yılında pazardaki kesintisiz liderliğimizi ise 13. yılına taşıdık. Çiftçilerimiz, tüm zorlayıcı koşullara rağmen bu yılın ilk çeyreğinde ise, 2015’in birinci çeyreğinden bu yana elde ettiğimiz en iyi birinci çeyrek oranına, yüzde 51 pazar payına ulaşmamızı sağlayarak, bu başarılarımızı ve çabalarımızı ödüllendirdi.

Türkiye traktör sektörünü nasıl yorumluyorsunuz? Pazarla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Biraz önce de belirttiğim gibi Türkiye, dünyanın en büyük pazarlarından birine sahip ve bu pazar büyüklüğü aynı zamanda tarımda artan makineleşmeyi gösteren önemli ölçütlerden biri. Geçtiğimiz yıllarda pazar biraz yavaşlamış olsa da, bu yıl bir sabitlenme ve hatta bir miktar gelişme bekliyoruz. Dünyanın COVID19 yeni korona virüs salgınından dolayı içinde bulunduğu durum, tarımın önemini bir kez daha gösteriyor. Türkiye’de odaklanmamız gereken ise verimliliği yakalamak ve üretkenliği artırmak. Bunun için de TürkTraktör olarak; çiftçilerimizin doğru zamanlama ile daha iyi planlar yapmalarına, daha az harcama ile daha fazla verim elde etmelerine olanak tanıyacak yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanıyor ve bunları sunmak adına da elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.

TürkTraktör pazarlama tarafında önemli faaliyetlere imza atan bir şirket. Bu kapsamda TürkTraktör pazarlamadaki başarısını neye borçlu?

Müşterilerimiz ve bayilerimiz ile ciddi şekilde zaman geçiren, güçlü ve profesyonel bir kadromuz var. Pazarlamadaki başarının sırrı, çiftçinin ihtiyaçlarını tam olarak anlamak ve onları doğru zamanda karşılamaktan geçiyor. Ürün tarafına odaklanırken müşterilerimiz ile doğrudan temaslarımızı da aktif olarak sürdürüyoruz. Bu anlamda da “Bilinçli Çiftçi Güvenli Tarım”, “TürkTraktör Akademi”, “Çiftçi Buluşmaları”, “Ulusal ve Yerel Tarım Fuar ve Organizasyonları” gibi çok başarılı çalışmalarımızı buna örnek olarak verebilirim. Türkiye’nin önemli şirketlerinden biri olarak sosyal sorumluluk çalışmalarına da çok önem veriyoruz. Bu kapsamda, yaşadığımız bu zorlu salgın döneminde de çiftçilerimizi ve toplumumuzu desteklemeyi sürdürdük. Evden çıkamayan traktör sahibi yaşlı çiftçilerimize traktörlerinin bakımı için ücretsiz mobil servis imkanı sunduk, Tarlam Cepte uygulamasının ücret ödenerek kullanılabilen gelişmiş özelliklerini ücretsiz kullanıma açtık, hastaneler için entübasyon ve biyolojik numune alma kabinleri ürettik.

TürkTraktör olarak çiftçilere traktörün yanı sıra teknoloji ve tarım ekipmanları da sunuyorsunuz. Teknoloji ve tarım ekipmanları tarafındaki çalışmalarınızı nasıl değerlendirirsiniz?

Öncelikle tarımsal ekipman alanında yaptığımız atılımı müşterilerimiz ile detaylı olarak konuştuk ve onların fikir ve ihtiyaçlarına kulak verdik. Çiftçilerimiz; traktörlerini, tarımsal ekipmanlarını ve bunlar için ihtiyaç duyacakları her türlü hizmet, servis ve yedek parça ihtiyaçlarını güvenilir kaynaklardan; hatta mümkünse ‘tek bir kaynaktan’ almak istiyor. Biz de deneyimli ve güvenilir bir ekipten oluşan Türkiye’nin en geniş ve en profesyonel bayi ağına sahibiz. Diğer yandan dünya tarımı ve ülkemiz çiftçileri; zorlu işlerinde artık kendilerini rahatlık, güvenilirlik ve güvenlik açısından destekleyecek yeni teknolojilere daha fazla ve daha hızlı bir şekilde yönelmeye başladı. Türkiye de çok farklı toprak türlerine ve neredeyse her tür tarım faaliyetine elverişli bir iklime sahip harika bir ülke. Bu potansiyeli artırabilmek ve hatta maksimuma çıkarabilmek için traktörlerimizi, yeni ekipmanlar ve teknolojiler ile birleştirmemiz gerekiyor. Böylece ülkenin kendi kendine yetmesini garantileyebilir ve ihracatını da artırabiliriz. Yetenekli mühendislerimizin ve global ortağımız CNH Industrial’ın bilgi birikiminin verdiği güç ile köklü geçmişimize yeni kilometre taşları ekleyerek, TürkTraktör de Türkiye’yi bu yolda desteklemek için üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. En iyi ve en yeni teknolojileri bu ülkeye getirip çiftçilerimizin taleplerine göre onları uyarlayabiliyor olmak, bize gelecek için güven veriyor.

Şu anda çiftçilerin yoğun olarak traktörleriyle tarlada çalıştığı dönem içerisine girdik. Bu kapsamda çiftçilerin tarlalarından daha fazla verim elde etmesi için onlara mesajınız ne olur?

Açıkçası giderek azalan tarım alanlarını da göz önüne aldığımızda gerek Türkiye’de gerekse de dünyada tarımın geleceği verimlilikten geçiyor. Tarımda verimlilik ise mevcut gelişmelere ek olarak yaşanacak dijital bir dönüşümle başarılabilir ve bu sayede de tarım arazilerindeki her metrekarenin değerlendirilip, takip edilebileceği bir sistem de kurulmuş olur. Özellikle Türkiye gibi çok bereketli toprakları ve yüksek potansiyeli olan bir ülkede, çiftçi teknolojinin sunduğu ve zamanın gerekliliklerinden olan dijital dönüşümü yaşarsa; verimlilikte zirve yaşanacaktır. Bu anlamda biz TürkTraktör olarak çiftçilerimizin dijital dönüşümünü sağlamak adına traktörden, tarımsal ekipmana, teknolojik ürün ve çözümlere kadar kendilerine çok geniş bir yelpazede birçok alternatif ürün, çözüm ve hizmet sunuyoruz. 2019, bu kapsamda yine çiftçilerimizi modern tarıma taşımak adına farklı birçok çalışmayı hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. Türkiye’nin bir ilki olan yerli üretim yarı otomatik şanzımana sahip traktörlerimiz ve yine tarımda yerli yazılım ile çalışan ilk uydu destekli otomatik dümenleme sistemine sahip traktörlerimizin lansmanını gerçekleştirdik. Uydu destekli otomatik dümenleme sistemine sahip traktörler, ortalama bir tarım arazisinde ürün rekoltesini artırma ve ilaç, gübre, yakıt gibi önemli girdileri en uygun şekilde kullanarak tasarruf etme imkânı sağlıyor. Ancak hepsinden önemlisi, bu teknolojiler sayesinde daha sağlıklı gıda ürünleri piyasaya sunuluyor. Bu donanıma sahip traktörleri Türkiye’de üreterek, çiftçilerimize daha uygun fiyatlı sunarak, bunların kullanımının yaygınlaşmasını desteklemeyi hedefliyoruz. Bunlara ek olarak, kendi ekiplerimiz tarafından geliştirilen ve tarımsal faaliyetlerinde çiftçilerimize dijital karar desteği sağlayan, onların genel hava durumu bilgisinden tarladaki bitki sağlığına kadar birçok bilgiye bir tuş ile erişebildikleri Tarlam Cepte mobil uygulamamızı da kullanıma sunmuştuk. Açıkçası çiftçilerimizden gördüğümüz ilgi ve sağlanan faydaya yönelik aldığımız yoğun geri bildirimler bu anlamda ne kadar güzel bir çalışma olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Kısaca özetlemeye çalıştığım tüm bu çalışmalarımızdan da anlaşılacağı gibi, bizler çiftçilerimizin maliyetlerini düşürürken, tarımda daha fazla verim alabilmelerini sağlamak adına aralıksız şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çiftçilerimizin de bunlardan faydalanarak sadece Türkiye değil, Dünya tarımına da katkılarını sürdürmeleri ise en büyük temennimiz.

Malumunuz tüm dünya korona virüs ile mücadele ediyor. Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, tarım sektörünü nasıl etkiledi?

Yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle, yakın geçmişte benzeriyle daha önce hiç karşı karşıya kalmadığımız zorlu bir dönemi yaşıyoruz. Bu süreç, insanlığın varlığını süründürebilmesinde en temel ihtiyacı olan gıda, gıda güvenliği ve gıdaya erişim konularının aslında ne kadar da önemli bir yere sahip olduğunu bir kez daha hepimize gösterdi. Salgınla birlikte kuşkusuz kısa bir süreliğine bir belirsizlik dönemi yaşandı. Ancak özellikle de tarımda, ekim-dikim hatta bazı ürünlerde hasat zamanının da gelmesiyle birlikte, tarımsal üretimin kesintiye uğramaması adına gerek çiftçiler gerekse de tarım sektörüne hizmet veren üreticiler olarak çok hızlı bir şekilde çözümler ürettik ve bunları hayata da geçirdik. Salgının olumsuz etkilerini azaltmak adına her dönem olduğu gibi yine bu olağanüstü dönemde de üzerimize düşenleri yapıyoruz. Tarımsal üretimde sürdürebilirliğinin sağlanması tarafında çok kritik bir rol oynayan mekanizasyona çiftçilerimizin erişimini kolaylaştırmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda da ilk olarak virüse karşı gerek önlemlerin alınması gerekse de uygulanması tarafında büyük bir hassasiyet göstererek, geçici bir süre için ara verdiğimiz üretimimizi normal tempomuzun biraz daha altında olacak bir seviyede ve daha az çalışanla tekrar başlattık. Tarımda bu yıl için, üretimi etkileyen yağış, rekolte beklentisi gibi parametrelerde de olumlu bir tablo var. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin ne kadar kritik olduğunun da bir kez daha görülmesi ile önümüzdeki dönemde bu alandaki gelişmeler ön plana gelecektir. Bu anlamda yaşanan tüm olumsuz etkilerin salgın sonrasındaki süreçte hızla atlatılacağını düşünüyoruz.

Bu zorlu günlerde çiftçilere neler söylemek istersiniz?

Tarımda bu yıl için, üretimi etkileyen yağış, rekolte beklentisi gibi parametrelerde de olumlu bir tablo var. Bu nedenle de, salgınla birlikte ortaya çıkan tüm olumsuz etkilerin salgın sonrasındaki süreçte hızla atlatılarak, tarımda ve traktör pazarında virüs öncesindeki döneme çok kısa bir zamanda yeniden yaklaşılacağını öngörüyoruz. Türkiye’nin gıda tedariki ve tarımsal üretimi açısından sahip olduğumuz yerin ve önemin bilinciyle, hem üretim hem de satış ve satış sonrası ağımızla, her dönemde çiftçilerimizin ihtiyaç ve taleplerini karşılayabiliyoruz. Bundan sonraki süreçler için de gelişmeleri değerlendirerek farklı çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Salgının başlamasıyla birlikte, tarımsal üretimin aksamaması ve bu zorlu dönemde çiftçilerimizin yanında olmak adına, çiftçilerimize servislerimiz aracılığı ile Mobil Yol Desteği hizmetini vermeye başladık. Sonrasında ise Tarlam Cepte’nin normalde ücretli olarak faydalanılabilen ve uydu temelli lokasyon belirlenmesiyle verilen arazi özelindeki ileri servislerini, Nisan ve Mayıs ayları boyunca başvuruda bulunan tüm çiftçilerin kullanımına 1 yıl boyunca ücretsiz olarak sunduk. Buna ek olarak, çiftçinin sahadaki can yoldaşı olan traktör, ekipman ve iş makinelerinden daha fazla verim almasını sağlayacak teknik bilgileri, çiftçilerimizle ücretsiz olarak sunduğumuz ‘Uzaktan Eğitim Programı’ ile de paylaşmaya başladık. Bu program ile çiftçilerimiz traktörler, tarımsal ekipmanlar ve tarımsal faaliyetlerde de sıklıkla kullanılan iş makineleri konusunda bilgi düzeylerini daha üste seviyelere taşıyabilecekler. Yine böylesi zorlu bir dönemde çiftçilerimizin sağlığını korumak ve tarımsal üretimin de sürekliliğini sağlamak üzere, TAT grubu ile “Hijyen Projesi”nde bir araya geldik. Tarım ve gıda sektörlerinin iki büyük üreticisi olarak el ele verdiğimiz bu projeyle, gıda zincirinde ve tarımsal üretimin sürekliliğinin sağlanmasında kritik bir rol oynayan mevsimlik tarım işçilerimizin salgın döneminde tarlalardaki çalışmalarını, en hijyenik şekilde yapabilmelerini hedefliyoruz. Tüm çalışmalarında odağına tarım sektörünün belkemiğini oluşturan çiftçilerimizi koyan bir şirket olarak, hangi şartta olursa olsun çiftçilerimizi desteklemeye ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Onların sahadaki çalışmalarını kolaylaştırmak adına tüm ekiplerimizle birlikte üzerimize düşen çalışmaları daha büyük bir gayretle sürdüreceğiz.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

New Holland ve Topcon neden tercih edilmeli?

SONRAKİ HABER

Üretimden üreticiye Tümosan

BENZER HABERLER
Total
0
Share