Tarım sektöründeki talepler hiç bu kadar büyük olmamıştı. Sektörün 2050 yılına kadar 9,8 milyara ulaşacak küresel bir nüfus için gıda, yakıt ve elyaf sağlaması gerekiyor. Bu zorlukların yanı sıra, sektörün genel tarımı azaltan kuraklık ve çölleşme gibi iklim değişikliğinin etkilerine de uyum sağlaması önem taşıyor.
Aşırı gübre uygulaması şeklindeki tarımsal yoğunlaştırma, talebe ayak uydurmak için verimliliği artırmaya yardımcı oluyor. Ancak bunun sonucunda oluşan çevresel zarar, aynı çıktı için daha fazla gübre gerektirerek tarım topraklarının daha da bozulmasına neden oluyor ve sektörü avlanma durumunda bırakıyor. Bu sebeple dikkatli ve daha düşünceli gübre uygulamasına ihtiyaç var. Hassas tarım işte tam da bu noktada devreye giriyor.
Hassas tarım nedir?
Hassas tarım, atıkları ve buna bağlı kirliliği en aza indirmek için tarımsal kimyasalların ve suyun kuralcı bir şekilde uygulandığı bir çiftlik yönetimi konsepti. Bu, mahsullerdeki tarlalar arası ve tarla içi değişkenliği ölçüyor. Toprak, hava durumu ve mahsul verilerini toplayarak elde ediliyor. Analiz edilen bu veriler girdilerin maliyetini düşürmeye ve üretkenliği artırmak için karar vermeye yardımcı oluyor. Tarım kimyasallarının atıklarında azalmayı sağlayan teknoloji, kurallı uygulamalar sayesinde gübre akışını azaltarak çevresel bozulmayı en aza indiriyor.
Maliyet, tarımın önünde bir engel olmaya devam ediyor
Bu yönetim konseptini etkili bir şekilde kullanmak için, çok miktarda tarımsal verinin toplanması ve analiz edilmesi gerekiyor. Belirli teknolojilerin ortaya çıkışı, GPS gibi hassas tarımın büyümesini destekliyor. Konseptin ortaya atıldığı 1980’li yıllarda veri toplamanın oldukça pahalı olması, planın akademide kalmasına sebep oldu. Bugünlerde koşullar biraz değişmeye başlasa da çiftliklerin çoğu hâlâ küçük ölçekli işletmeler ve hem bu teknolojileri hem de onları destekleyecek bilgi işlem gücünü karşılayamıyor.
Geleceğin çiftlikleri
Tarım sektörü teknolojiyi benimsemekte yavaş kaldı. Ancak bulut bilişim, teknolojik devrimini hızlandırmaya yardımcı olmak için çok önemli. Örneğin, hassas tarım için gereken veriler, yerel sunucular yerine bulutta kolayca depolanabiliyor ve toplanabiliyor. Tarlada, bu veriler bulut bağlantılı kablosuz sensörler tarafından toplanıp bulutta analiz edilebiliyor ve çiftçilerin mahsul koşullarını anlamaları için gerçek zamanlı bilgi ve karar alma desteği sağlıyor. IoT sensör teknolojisi ve izleme araçlarının uygulanması da bulut tarafından destekleniyor. Bulut, yüksek depolama kapasitesi sunuyor ve çok çeşitli kaynaklardan çok miktarda tarımsal veriyi depolayabiliyor. Örneğin uydu görüntüleri, iklim ve mahsul verileri veya pazar verileri hızla toplanabiliyor ve hesaplanabiliyor.
Yaygın uygulama gerekli
Hassas tarımın çevresel faydalarının tam olarak gerçekleştirilebilmesi için, yalnızca teknolojiyi karşılayabilen büyük oyuncuların değil, daha geniş endüstrinin hassas tarım tekniklerini benimsemesi gerekiyor. Bulut bilgi işlem, sektörün hassas tarım tekniklerini geniş ölçekte benimsemesini desteklemeye yardımcı olabilir. Bulut altyapısı ve ölçeklenebilirliği ile ilişkili daha düşük maliyetler, bulut bilgi işlemin çekici özellikleri. Çiftçiler, pahalı donanımlara yatırım yapmaya gerek kalmadan tarımsal veri havuzuna hızla erişebilecek. Bu, teknolojik benimseme açısından, büyük tarımsal işletmeler ile küçük veya orta ölçekli çiftlikler arasındaki uçurumu kapatmaya yardımcı olabilir. Artık her tür çiftçi için daha geniş bir teknoloji yelpazesi pazarlanıyor. Tüm endüstride uygulanırsa, bulut bilgi işlem tarafından desteklenen teknolojinin yaygın olarak benimsenmesi, muhtemelen hassas tarım çözümlerinin daha yaygın bir şekilde benimsenmesini sağlayacaktır. Bu nedenle, daha fazla çiftçi, çiftlik yönetimi konusunda bilinçli ancak bütünsel kararlar alabilecek ve aşırı gübre kullanımına olan ihtiyacı azaltacaktır.